Eurostar Song Contest
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Eurostar Song Contest

SANAL ŞARKI YARIŞMASI
 
HomeHome  PortalPortal  Latest imagesLatest images  RegisterRegister  Log inLog in  
--- 5 TEMMUZ SAAT 19:00'DA TÜM ÜLKELER İÇİN YENİ ÜLKE BAŞVURULARI BAŞLAYACAK --- ÜYELER SEÇTİKLERİ YENİ ÜLKELERLE YARIŞMAYA 51. YARIŞMA İTİBARİYLE KATILACAKLAR

 

 --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK

Go down 
4 posters
Go to page : Previous  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8
AuthorMessage
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:31 am

PARTİ YÖNETİM KURULU KESİN BİR HÜKÜMET LİSTESİ HAZIRLAYAMADI

28 Ekim günü geç saatlerde, toplantı halinde bulunan Parti Yönetim Kurulu tarafından davet edildim. Parti Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Bey'di. Fethi Bey, parti adına Yönetim Kurulu'nca bir aday listesi hazırlandığını ve bu konuda Parti Genel Başkanı olarak benim de görüşümün alınması uygun görüldüğü için toplantılarına davet ettiklerini bildirdi. Hazırlanan listeye göz gezdirdim. Bence uygun olduğunu, ancak, bu listede adları bulunan kimselerin de görüşlerinin alınması, kabul edip etmeyeceklerinin sorulması gerektiğini söyledim. Bu teklifim uygun görüldü. Söz gelişi, Dışişleri Bakanlığı için söz konusu edilen Yusuf Kemal Bey'i davet ettik. Yusuf Kemal Bey, bu listeye giremeyeceğini bildirdi. Bundan ve buna benzer bazı durumlardan anladım ki, Parti Yönetim Kurızlu da kabul edilebilir kesin bir aday listesi hazırlayamamaktadır. Yönetim Kurulu üyelerine, gereken kimselerle daha sıkı temas kurarak kesin bir liste tespit etmelerini tavsiye ettikten sonra yanlarından ayrıldım. Gece olmuştu Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemâlettin Sami ve Hâlit Paşa'lara rastladım. Ali Fuat Paşa Ankara'dan hareket ederken bunların Ankara'ya geldiklerini o günkü gazetede "Bir uğurlama ve bir karşılama" başlığı altında okumuştum. Daha kendileriyle görüşmemiştim. Benimle konuşmak üzere geç vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Millî Savunma Bakanı Kâzım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kâzım Paşa'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum.
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:31 am

CUMHURİYET'İN İLANI KARARINI NEREDE VE KİMLERE SÖYLEDİM

Yemek sırasında : "Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz" dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemegi bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşlar ı görevlendirdim.
Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını göreceksiniz!
Efendiler, görüyorsunuz ki, Cumhuriyet ilânına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü, onların da aslında ve tabiî olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki, o sırada Ankara'da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan Cumhuriyetin ilân edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar.
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:32 am

CUMHURİYET'İN İLANI İLE İLGİLİ KANUN TASARISINI İSMET PAŞA'YLA BİRLİKTE HAZIRLADIK

O gece birlikte olduğumuz arkadaşlar erkenden ayrıldılar. Yalnız İsmet Paşa Çankaya'da misafirdi. Onunla yalnız kaldıktan sonra, bir kanun tasarısı müsveddesi hazırladık. Bu müsveddede 20 Ocak 1921 tarihli Teşkilât-ı Esasiye Kanunu (Anayasa)'nun devlet şeklini tespit eden maddelerini şu şekilde değiştirmiştim : Birinci maddenin sonuna "Türkiye Devleti'nin hükûmet şekli Cumhuriyettir" cümlesini ekledim. Üçüncü maddeyi şu yolda değiştirdim : "Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur. Meclis, hükûmetin ayrıldığı idare kollarını Bakanlar vasıtasıyla yönetir."
Bundan başka Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun temel madelerinden olan sekizinci ve dokuzuncu maddelerle de değiştirilerek ve açıklığa kavuşturularak şu maddeler yazıldı :
"Madde - Türkiye Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tarafından ve kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi için seçilir. Cumhurbaşkanlığı görevi yeni Cumhurbaşkanının seçilmesine kadar devam eder. Görev süresi biten Cumhurbaşkanı yeniden seçilebilir."
"Madde - Türkiye Cumhurbaşkanı devletin başkanıdır. Bu sıfatla lüzum gördükçe Meclis'e ve Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder."
"Madde - Başbakan, Cumhurbaşkanı tarafından ve Meclis üyeleri arasından seçilir. Diğer bakanlar, Başbakan tarafından ve yine Meclis üyeleri arasından seçildikten sonra Cumhurbaşkanı tarafından hepsi birden Meclis'in onayına sunulur. Meclis, toplantı halinde değilse, onaylama, Meclis'in toplantısına bırakılır."
Bu mûddelere, komisyonda ve Meclis'te din ve dil ile ilgili bildiğiniz bir madde de eklenmiştir.
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:32 am

29 EKİM 1923 GÜNÜ HALK PARTİSİ'NDE YAPILAN GÖRÜŞMELER

Saygıdeğer Efendiler, şimdi isterseniz yüksek hey'etinize 29 Ekim 1923 Pazartesi günü Ankara'da geçen olayı kısaca anlatmaya çalışayım.
Pazartesi günü saat 10.00'da Halk Partisi grubu, Grup Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Bey'in başkanlığında toplandı. Bakanlar Kurulu üyelerinin seçimi görüşmelerine başlandı.
Başkan - Yönetim Kurulu, hazırlık niteliğinde olmak üzere, Genel Kurul'a sunulmak üzere bir Bakanlar Kurulu listesi hazırladı. Yönetim Kurulu, kesin bir şey tespit etmiş değildir. Karar saygıdeğer kurulumuzundur. Kabul ederseniz okunsun, sözleriyle, Genel Kurul'a, Başkanlığında Fuat Paşa'nın bulunduğu bir hükümet listesi sunar. Okunan bu listede İktisat Bakanlığına aday gösterilen Celâl Bey (İzmir) söz alarak Bakanlar Kurulu'nun önemini belirtmiş ve kendisinin seçilmesini teklif etmiş. Özellikle "bu listede adları görülen kimseler çekilenlerden daha kuvvetli değildir. Bizden refah ve ıslahat isteyen bir millet vardır. Herhalde yeniler eskilerden daha kuvvetli olmalıdır. Seçimde acele etmeyelim. Hele Hükûmet Başkanı'nı seçerken iyi düşünelim" görüşünü ileri sürmüş.
Saip Bey (Kozan) - Meclis Başkanlığı'na Fethi Bey, Başbakanlığa İsmet Paşa seçilmelidir, demiş.
Ekrem Bey (Rize) - Yeni hükûmet eski hükûmetin boşluğunu doldurabilecek mi? Reis Paşa Hazretleri, mümkünse bu konudaki düşüncelerini ifade buyursunlar; aydınlanalım (ben o sırada Meelis'te bulunmuyordum) şeklinde kontışmuş.
Zülfü Bey (Diyarbakır) - Yetki Parti Meclisi'nindir. Bu hak, grup Yönetim Kurulu'nun değildir. Parti Meclisi toplansın! .. isteğinde bulunmuş...
Mehmet Efendi (Bolu) - Seçilecek hükûmet ancak bir ay dayanabilir. Hükûmetin böyle sık sık değişmesi, memleket ve milleti kötü ve güç bir duruma sürükler. Hükûmet istifa sebebini açıkça anlatmazsa herhangi bir hükûmet seçimine katılmam. Önce sebebi anlayalım sonra seçim yapalım.
Faik Bey (Tekirdağ) - Listede gösterilen isimler öncekilerden daha kuvvetli değildir. Parti Meclisi toplanıp bu meseleyi halletsin.
Vasıf Bey ( Saruhan ) - ( İsmet Paşa'nın hizmetlerinden bahsettikten sonra) Memleketi, milleti niçin bırakıyor? Liderlerimiz bizi aydınlatmamıştır. Sayın Başkanınız (beni kastetmiş olacak) bizi niçin aydınlatmıyor, demiş ve uzun bir konuşma yapmış.
Necati Bey (İzmir) - Memleketin güvendiği kimselerin bizi bırakıp aynlmalarını kabul edemeyiz. Sayın Başkanımız bizi aydınlatsın ve uyarsın. İçeriye ve dışanya karşı kuwetli bir hükûmete kesinlikte ihtiyacımız vardır.
Başkan Fethi Bey - Yönetim Kurulu'nun yaptığı bu liste ne Paşa'nın ve ne de Yönetim Kurulu'nundur, şeklinde bir açıklama yapmayı gerekli bulmuş.
Doktor Fikri Bey ( Ertuğrul ) ( 215 ) - Vasıf v Necati Bey'lerin düşüncelerine katılınm. Memleket sütliman değildir. Memleket idaresi gelişigüzel yapılacak bir seçime terk edilemez. Kuvvetli şahıslardan kurulu bir hükûmet seçilmelidir.
Recep Bey (Kütahya) - Arkadaşlar sözlerini bitirsinler, sonra Gazi Paşa Hazretleri söylesinler (Henüz toplantıda değildir).
İlyas Sami Bey (Muş) - Sayın Başkanımız Gazi Paşa Hazretleri düşüncelerini ifade buyursunlar. Bunalımın doğduğu gün giderilmesi daha yararhdır. Erteleme şiddetlenmesine yol açar. Bir Hükûmet Başkanı seçelim. Yirmi dört saatlik bir süre tanıyalım. Arkadaşlarını bulsun. Kuvvetli bir hükûmet kurulsun.
Abdurrahman Şeref Bey ( rahmetli İstanbul Milletvekili) - Bazı arkadaşlar telâş ediyorlar. Bu her memelekette görülen bir şeydir. Hepimizin amacı vatanın saadetidir. Bir makine kurup tıkır tıkır işletemiyoruz. Bu da doğru. Kuwetli bir hükûmeti nasıl bulmalı hastalığı nasıl keşfetmeli? Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'muzu göz önüne alalım. Hükûmetin görevini belli edelim. Meclis, göri.işlerini söylesin. Ondan sonra Reis Paşamız da görüşlerini ifade buyursunlar. Bir sonuca varalım. Herkes bir işe yarar. Herkesi yaradığı işte kullanmalı. Şahıslardan söz etmeyelim. Vatanın yüksek çıkarlarında birlikteyiz. Reis Paşa Hazretleri görüşlerini ifade buyursunlar.
Eyüp Sabri Efendi (Konya) - Ne olursa olsun bir seçim zarureti ile karşı karşıya bulunuyoruz. Bundan önceki Hükûmet üyelerinin, yeniden seçilmiş olsalar bile kabul etmeyeceklerine karar verdiklerini işitiyoruz. Yüce Meclis bu kararı kaldırmalıdır.
Recep Bey (Kütahya) - Üç esaslı noktaya dokunacağım. Birincisi şekil, ikincisi çalışma eksikliği, üçüncüsü manevî birliğimizde açılan gediktir. Şekillerde eksiklik olursa iyi bir sonuç vermez. Eldeki listede yer alan değerli arkadaşlar hangi zamanda hangi şartlar altında çalışacaklardır; belli değil. Kuvvetli bir şahsın kencii arkadaşlarını bularak bir hükûmet kurması gerekir. Recep Bey, özellikle bu son nokta üzerinde uzun bir konuşma yapmış ve açıklamalarda bulunmuş.
Talât Bey (Ardahan) - Recep ve Abdurrahman Şeref Bey'ler pek güzel açıkladılar. Hükûmet Başkanı'nın görevi nedir? Görev ve yetki Kanununu hâlâ çıkarmadık. Gazi Paşa Hazretleri bizi aydınlatmak lûtfunda bulunsunlar, demiş.
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:32 am

BEN GENEL BAŞKAN OLARAK MESELENİN ÇÖZÜMÜNE MEMUR EDİLDİM

Başkan bundan sonra görüşmenin yeterliğini oya koymuş. Görüşme yeterli görüldükten sonra birtakım önergeler okunmuş. Bunlardan Kemalettin Sami Paşa'nın önerisi kabul edilmiş. Bu önergeyle, ben Genel Başkan sıfatıyla meselenin çözüme bağlanması için Parti Meclisi tarafından görevlendiriliyordum.
Görüşmeler sırasında Çankaya'da evimde bulunuyordum. Kemalettin Sami Paşa'nın önergesinin kabul edilmesi üzerine, toplantıya davet edildim. Toplantı salonuna girer girmez doğruca kürsüye çıktım ve kısaca şu görüş ve teklifi ortaya attım.
"Efendiler! dedim, Hükûmet üyelerinin seçiminde görüş birliği sağlanamadığı anlaşılmıştır. Bana bir saat kadar müsaade buyurun. Bulacağım çözüm yolunu arz ederim."
Başkan Fethi Bey, teklifi oya koydu. Kabul edildi.
Efendiler, bu bir saat içinde, gereken kimseleri Meclis'teki odama davet ederek onlara 28/29 Ekim gecesi hazırladığım kanun tasarısını gösterdim ve kendileri ile görüştüm.
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:33 am

28/29 EKİM GECESİ HAZIRLADIĞIM KANUN MÜSVEDDESİNİ TEKLİF ETTİM

Saat 13.30'da Parti Genel Kurulu yeniden Fethi Bey'in başkanlığında toplandı. İlk söz bendeydi. Kürsüye çıktım ve şu konuşmayı yaptım :
"Saygıdeğer arkadaşlar, üzerinde durduğumuz meselenin çözümünde karşılaşılan güçlüklerin sebebi, bütün arkadaşlarca anlaşılmıştır sanırım. Eksiklik ve yanlışlık uygulamakta olduğumuz usul ve şekildedir. Gerçekten de, yürürlükteki Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'na göre, bir hükümet kurmaya teşebbüs ettiğimiz zaman, bütün arkadaşların her biri bakanları ve hükûmeti seçmek mecburiyeti ile karşı karşıya kalıyor. Hepinizin birden hükûmet üyelerini seçmek zorıında kalmanızda görülen güçlüğün giderilmesi zamanı gelmiştir. Geçen dönemde de aynı şekilde güçlükle karşılaşılıyordu. Görülüyor ki, bu usul bazan birçok karışıklıklara yol açıyor. Yüksek hey'etiniz bu güçlüğün çözülmesi için beni görevlendirdi. Ben de bilginize sunduğum bu görüşten hareket ederek düşündüğüm şekli tespit ettim. Onu teklif edeceğim. Teklifim kabul edilirse kuvvetli ve kendi içinde uyumlu bir hükûmet kurmak mümkün olacak tır. Devletimizin şekil ve niteliğini tespit eden ve hepimiz için bir gaye olan Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'muzun bazı noktalarına açıklık kazandırmak gerekir. Teklif şudur dedikten sonra, bilinen tasarıyı okutmak üzere kâtip beylerden birine uzatarak kürsüden ayrıldım.
Teklifimin niteliği anlaşıldıktan sonra tartışmalar başladı.
Sabit Bey (Erzincan) - Hükûmetin bu şekilde kurulması usulünün lehindeyim. Ancak, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nda değişiklik yapılması teklifi ile bugünkü bunalımı çözmek mümkün değildir. Biz şimdi bir Başbakan seçelim. Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun değiştirilmesini sonra düşünürüz, dedi.
Hâzım Bey (Niğde) - Şu görüşü ileri sürdü : Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nu biz yapabilir miyiz? Sanırım ki yapamayız. Yetkimiz varsa, bu partide olmaz. Partide görüşüldükten sonra açık oturumda kimse söz söyleyemiyor. Millet varlığını ilgilendiren kanunların burada kesin bir şekilde tespit edilmesine taraftar değilim. Bu gibi kanunlar açık oturumda ve serbestçe görüşülmelidir. Biz, her şeyden önce hükûmet bunalımına bir çare bulalım.
Yunus Nadi Bey, Hâzım Bey'e şu yolda cevap verdi : Hangi memleket ilk defa Teşkilât-ı Esasiye Kanunu yaparsa, o iş için bir kurucu meclis kurmuştur. Bizde ise bu gibi meselelerde ayrıca bir kurucu meclis kurulacağı açıkça belirtilmemiştir. Bizde her zaman bu gibi değişiklikler olmuştur. Bizden önceki Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu yolda yürümüştür. Buna yetkimiz vardır. Kararsızlık gösterilmesin. Şimdi biz, hükûmet bunalımının çözümünü Reis Paşa Hazıretleri'ne bıraktık. O da bize bu teklifi getirdi. Bu teklifte yer alan usulü bütün arkadaşlar ayrı ayrı düvünmüştür. Şimdi buna kesin bir şekil vermek gerekir. Teklif edilen şekil, zaten vardır. Buna bir açıklık verip daha belirli şekilde tespit edeceğiz.
Vehbi Bey (Balıkesir) - Bizim, şimdiye kadar görüşüldüğünü işittiğimiz Teşkilât-ı Esasiye Kanunu hakkında bir bilgimiz yoktur. Gerçi gazetelerde gördük, ama bu yeter mi? Bu bakımdan biz, bu konuyu bir bütün olarak görüşmek üzere daha sonraya bırakıp önce bunalıma bir çare bulalım.
Halil Bey - Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun değiştirilerek yeniden yapılmasına yetkimiz vardır. Fakat yapılacak bu değişiklikler, gerçekten vatan ve milletimizin saadetini sağlayabilecek midir? Bunu söylemek gerekir. Bunu, hukukçu, hukuk bilgini olan arkadaşlarımız gelip açıklasınlar. Açıklama yapılmadıkça bu meselenin derhal halledilmesine taraftar değilim.
Üyelerden biri - Teşkilât-ı Esasiye Kanunu öyle gelişi güzel düzeltilemez.
Hamdullah Suphi (İstanbul) - Dört yıl önce, bakanların ayrı ayrı seçilmelerinin zararlarını söylemiştim. Bugün de aynı durum başgösterdi. Gazi Paşa'nın teklifine gelince, bu yeni değildir. Dört yıl önce yapılan bir kanunun daha açık olarak ifadesinden ibarettir. Durum böyle olunca, değişiklik aleyhinde söz söyleyecekler gelsinler düşüncelerini açıklasınlar. Fakat zamanımızın uzun uzadıya beklemeve tahammülü voktur.
Ragıp Bey (Kütahya) - Kanunların en iyisi şartlardan ve ihtiyaçtan doğmuş olanıdır. İhtiyaç ise meydandadır. Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun tamamlanması ve açıklığa kavuşturulması gerekir. Teklifin derhal görüşülmesine geçelim.
Adalet Bakanı rahmetli Seyit Bey - Teklif edileıı şekil yeni bir şey değildir. Yürürlükteki Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun, açıklığa kavuşturulması ve buna göre tespitidir. Kanunlar ihtiyaçtan doğar teorik görüşlerden kaynaklanmaz. Zaman ve olaylar her şeye hâkimdi. Gelişme kanunu, değişmez kesin bir kuraldır. Teklif edilen şekilde bir yenilik yoktur. Yürürlükteki şekli daha açık ve belirli bir şekilde ifade edersek, elbette millet ve memleketimizin yararına daha uygun olarak hareket etmiş oluruz.
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:33 am

HÜKUMETİMİZİN ŞEKLİ MUTLAKA CUMHURİYET OLACAKTIR

Rahmetli Seyit Bey'in görüşüne Abidin Cumhuriyet Bey (Manisa) şu cevabı verdi : - Önce hükûmet bunalımına çözüm getirelim.
Eyüp Sabri Efendi (Konya)'nın görüşü şöyleydi : Biz Gazi Paşa Hazretleri'ni hakem yaptık. Bizim Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nu değiştirmeye yetkimiz yok demek, gayrimeşru olduğumuzu kabul etmek demektir. Meclisin Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nu değiştirme yetkisi meydandadır. Hükûmetimizin şekli mutlaka Cumhuriyet olacaktır.
Bundan sonra İsmet Paşa söz alarak şu yolda bir konuşma yaptı :
Parti Başkanı'nın teklifini kabule ihtiyaç kesindir. Bütün dünya, bizim bir hükûmet şekli görüştüğümüzü biliyor. Bu görüşlerimizi bir sonuca bağlayıp açıklamamak, güçsüzlüğü ve karışıklığı sürdürmekten başka bir şey değildir. Bir tacrübemden söz edeyim. Avrupa diplomatları bu konuda beni uyardılar. Devletin başkanı yoktur, dediler. Şimdiki idare şeklinize göre başkan, Meclis Başkanı'dır. Demek ki siz, bir başka başkan bekliyorsunuz. Avrupa'nın düşüncesi işte budur. Oysa, biz böyle düşünmüyoruz. Millet, hâkimiyetini ve mukadderatını fülî olarak eline almıştır. O halde bunu hukukî olarak dile getirmekten neden çekiniyoruz. Cumhurbaşkanı olmadan Başbakan seçilmesini teklif etmek kanunsuz olur. Bunda şüpheye yer yoktur. Başbakanın seçilebilmesi için, Gazi Paşa Hazretleri'nin teklifinin kanunlaşması gerekir. Genelleşmiş olan bir zaafın sürdürülmesinin anlamı yoktur. Partinin bütün millete karşı yüklendiği sorumluluğun gereklerine uygun olarak hareket etmek zarurîdir
İsmet Paşa'dan sonra, rahmetli Abdurrahman Şeref Bey'in konuşmasında şu sözler yer alıyordu :
Hükûmet şekillerinin teker teker sayılmasına gerek yoktur. Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir, dedikten sonra kime sorarsanız sorunuz, bu Cumhuriyettir. Doğan çocuğun adıdır. Ama bu ad, bazılaruıa hoş gelmezmiş, varsın gelmesin.
Bundan sonra Yusuf Kemal Bey, teklifin kabul edilmesi gerektiği hususunda uzun bilgiler verdi ve bunun derhal kanunlaşması için gerekli işlemin tamamlanmasını teklif ederim dedi.
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:33 am

TEKLİFİM PARTİ GRUBU'NDA VE HEMEN ARKASINDAN MECLİSTE GÖRÜŞÜLDÜ VE "YAŞASIN CUMHURİYET" SESLERİ ARASINDA KABUL EDİLDİ

Abdullah Azmi Efendî'nin, "meselenin önemi meydandadır. Görüşme devam etsin" diye yükselen itirazına rağmen yeterlik teklifi kabul edildi. Ondan sonra teklifimin bütünü ve arkasından da maddeler birer birer okunarak görüşüldü ve kabul edildi.
Efendiler, Parti Grubu toplantısına son verildi ve hemen Meclis toplantısı açıldı. Saat 18.00 idi. Kanun teklifi, Kanun-ı Esasî Encümeni tarafından usulen incelenip tutanağı hazırlanırken, Meclis diğer bazı işlerle meşgul oldu. Sonunda, Başkanlık kürsüsünde oturan Başkan Vekili İsmet Bey (Paşa) Meclis'e şu bilgiyi verdi :
"Kanun-ı Esasî Encümeni, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nda değişiklikler yapılması ile ilgili tasarının öncelikle ve derhal görüşülmesini teklif ediyor. "Kabul!" sesleri üzerine, tutanak okundu. Teklif edildiği gibi öncelikle görüşüldü. Nihayet, kanun, birçok konuşmacının "Yaşasın Cumhuriyet!" sesleriyle alkışlanan konuşmalarıyla kabul edildi.
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:34 am

HİLAFETİ KALDIRMANIN ZAMANI DA GELMİŞTİ

Saygıdeğer Efendiler, her meselede ve her uygulama safhasında kendisini söz konusu ettirmiş olan Halife'ye ve hilâfet'e bir defa daha dokunacağım.
1924 yılı başııvda, büyük çapta bir ordu harp oyunu yapılınası kararlaştırılmıştı. Bu harp oyununu İzmir'de yapacaktık. Bu münasebetle 1924 yılının Ocak ayı başında, İzmir'e gittim. Orada iki ay kadar kaldım. Hilâfet'in kaldırılması zamanının geldiğine orada iken karar vermiş tim. Bu işin nasıl yapıldığını kısaca özetlemeye çalışacağım : Başbakan İ s m e t P a ş a 'dan 22 Ocak 1924 tarihli bir şifre aldım.
Onu olduğu gibi bilginize sunayım :
Şifre
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Yüksek Katma Bir süreden beri gazetelerde, hilâfet makamının durumu ve Halife'nin şahısları ile ilgili olarak yanlış anlanıalara yol açabilecek yayınlara rastlannıası ve özellikle arasıra İstanbul'a giden hükûmet üyelerinin ve resmî hey'etterin kendi siyle görüşmekten kaçınmalan ve çekinmeleri dolayısıyla Halife'nin büyük biri üzüntü duyduğu; bu yüzden Başmabeyinci'lerinin Ankara'ya veya güvenilir bir zatın İstanbul'a kendi yanına gönderilmesini rica ederek duygu ve düşüncelerini ulaştırmayı düşünmüş ise de, yanlış yorumlanabilir endişesiyle bundan da vazgeç tiklerini söyledikleri, Başlsatip ßey tarafından bir yazıyla bildirilmektedir. Bu ya zıda, ayrıca uzun uzadıya ödenek işi de anlatılarak Hilâfet Hazînesi'nm gücünü aşan ve yükümlülüğü dışında kalan giderler için Maliye hazînesince yardımda bulunulacağı yolunda Hükîızzıet'in yazdığı 15 Nisan 1923 tarihli yazının ineelenmesi ve gereğinin yerine getirilmesi istenmektedir. Durum, Hükûmet'çe göri.işülecektir. Sonucu ayrıca arz ederim, efendim.
İsmet
Bu telgrafa cevap olarak makine başında yazdığım telgıaf şudur :
Makine başında
İzmir
Ankara'da Başbakan İsmet Paşa Hazretleri'ne
İlgi : 22.1.1923 tarihli şifre,
Hilâfet makamı ve Halife'nin şahısları ile ilgili yanlış anlamalar ve yanlış yorumlar Halife'nin kendi yanlış tutum ve davranışlanndan kaynaklanmaktadır. Halife, kendi özel hayatı ve dış yaşayışı ile, ecdadı padişalıların yolunu tutmuş görünmektedir. Cuma alayları, yabancı devlet temsilcileri yanına memurlar göndererek ilişkiler kurmak, gösterişli gezintiler, saray hayatı, sarayında yedek subaylara vanncaya kadar kabul etmek, onlann şikâyetlerini dinleyerek onlarla bir likte ağlamak gibi davranışlar bu cinstendir. Halife, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk halkı karşısındaki durumunu düşündüğü zaman, İngiltere Krallığı ile Hindistan Müslüman halkı veya Afgan Devleti ile Afgan halkı arasındaki durumuııu bir ölçü olarak alınalıdır.
Halife ve bütün dünya kesin olarak bilmelidir ki, bugi.in var olan ve korunmakta bulunan Halife'nin ve halifelik makamının gerçelcte ne dinî ve ne de siyasî bakımdan hiçbir anlamı ve varolma gerekçesi yoktur. Türkiye Cumhuriyeti safsatalarla varlığını ve istiklâlini tehlikeye atamaz. Bizce, hilâfet makamı olsa olsa tarih bir hâtıra olmaktan öteye bir önem taşıyamaz. Türkiye Cumhuriyeti devlet adamlannın veya resmî hey'etlerin kendisiyle görüşmelerini istemesi bile, Cumhuriyet'in bağımsızlığına açık bir tecavüzdür. Başmabeyinei'sini Ankara'ya göndererek veya güvenilir bir kimseyi kendi yanına getirterek, Hükûmet'e duygu ve dileklerini ulaştırmak istemesi de, Cumhuriyet Hükûrneti ile karşı karşıya bir durum alması demektir. Buna da yetkili değildir. Kendisi ile Cumhuriyet Hükîuneti arasındaki yazışmalarda Başkâtibi aracı kılması da yersizdir. Başkâtip Bey'in böyle bır küstahlıktan sakınması gerektiği, kendisine bildirilmelidir. Halife'nin yaşayışı ve geçimi için Türkiye Cumhurbaşkanı'nın ödeneğinden mutlaka daha aşağı bir ödeneğin yetmesi gerekir. Maksat, gösterişli ve debdeli bir hayat sürmek değil, insanca yaşamak ve geçimi sağlamaktan ibarettir. "Hilâfet Hazînesi"ile ne denmek istendiğini anlayamadım. Hilâfetin hazînesi yoktur ve olamaz. Kendisine erdadından böyle bir hazîne kalmışsa, ve açık olarak bilgi alınmasını ve bana bildirilmesini rica ederim:
Halifeniıı aldığı ödenekle yerine getirilemeyen yükümlülükler nelermiş; I5 Nisan I923 tarihli yazısıyla, Hükûmet ne gibi vaatlerde bulunarak Halife'ye bildirilmiştir? Lûtfen bunu da belirtiniz. Halife'nin oturacağı yeri tespit edip açıklamak, Hükûmet'in şimdiye kadar yapmış olması gereken bir görevdi. İstanbul'da. milletin boğazından kesilmiş paralarla yapılmış bir çok saraylar ve bu sarayların içindeki birçok kıymetli eşya ve malzeme, Hükûmet'in durumu tespit etmemesi yüzünden yok olup gidiyor. Halife'nin yakınları, sarayların en değerli eşyalarını Bevvğlu'nda, şurada burada satıyorlar diye söylentiler vardır. Hükûınet bunlara bir an önce el koymalıdır. Satılmak gerekiyorsa Hükûmet eliyle satılmalıdır. Hilâfet kadrosu ciddî olarak incelenerek yeni baştan düzenlenmelidir ki, başmabeyin cilerin ve başkâtiplerin varlığı, Halife'yi hâlâ saltanat hülyası içinde uyutmasın! Fransızlar, kral hanedanını ve yakınlarını Fransa'ya sokmakta, bağımsızlıkları ve hâkimiyetleri için yüz yıl sonra, bugün bile sakınca görüp dururken, her güıı ufuk tarı kendileri için bir saltanat güneşinin doğmasına duacı bir haneden mensup larıyla ilgili tutumumuzda Türkiye Cumhuriyeti'ni nezaket ve safsataya kurban edemeyiz.
Halife, kendinin ve makamının ne olduğunu açık olarak bilmeli ve bununla yetinmelidir. Hükûmetçe, ciddî ve esaslı tedbirler alınarak bildirilmesini rica ederim, efendim.
Gazi Mustafa Kemal Türkiye Cumhurbaşkanı
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:34 am

HİLAFET'İN, ŞER'İYE VE EVKAF VEKALETİ'NİN KALDIRILMASI VE ÖĞRETİMİN BİRLEŞTİRİLMESİ KARARI

Bu yazışmadan sonra harp oyunu dolayısıyla İsmet Paşa ve Millî Savunma Bakanı bulunan K a z ı m P a ş a da İzmir e gelmişlerdi. Genel Kurmay Başkanı Fevzi Paşa da zaten orada bulunuyordu. Hilâfetin kaldırılması gereğinde görüşleri miz birleşmişti. Aynı zamanda Şer'iye ve Evkaf Vekâletlerini de kaldırmak ve öğretimi birleştirmek kararında idik.
1924 yılı Martı'nın birinci günü Meclis'in tarafımdan açılması gerekiyordu.
23 Şubat 1924 günü Ankara'ya dönmüştük. Burada da gereken kimselere kararımı bildirdim. Mecliste bütçe görüşmeleri yapılıyordu. Hanedan'ın ödeneği ile Şer'iye ve Evkaf Vekâletleri'nin bütçeleri üzerinde durulmak gerekiyordu. Arkadaşlarımız bu maksada göre görüşme ve tenkitlere başladılar. Görüşme ve tartışmalar devam ettirildi.1 Mart günü, Büyük Millet Meclisi'nin beşinci çalışma yılı dolayısıyla verdiğim nutukta, şu üç noktayı özellikle belirttim :
1-Millet, Cumhuriyet'in bugi,in ve gelecekte bütün saldırılardan kesin ve ebedî olarak korunmasını istemektedir. Milletin isteği, Cumhuriyet'in denenmiş ve olumlu sonuçları görülmüş olan bütün esaslara bir an önce ve tam olarak dayandırılması şeklinde ifade edilebilir.
2-"Millet kamuoyunda tespit edilen eğitim ve öğretimin birleştirilmesi ilkesinin bir an önce uygulanmasını gerekli görüyoruz.
3-"Müslümanlığın, yüzyıllardan beri yapılageldiği üzere bir siyaset vasıtası olarak kullanılmaktan kurtarılmasının ve yüceltilmesinin şart olduğu gerçeğini de görmüş bulunuyoruz."
2 Mart günü Parti Grubu toplantıya çağrıldı. İşaret ettiğim bu üç konu ortaya atıldı ve görüşüldü. İlkeler üzerinde anlaşmaya varıldı. 3 Mar t günü, Meclis'in birinci oturunıunda, Başkanlığa gelen evrak ara sında şu önergeler okundu :
1- Şeyh Saffet Efendi ile elli arkadaşının, hilâfet'in kaldırılması ve Osmanlı Hanedanı'nın Türkiye dışına çıkarılması ile ilgili kanun teklifi.
2 - Siirt Milletevekili Ha1i1 Hu1ki Efendi ve elli arkadaşının Şer'iye ve Evkaf Vekâleti ile Erkan-ı Harbiye Vekâleti'nin kaldırılması ile ilgili kanun teklifi.
3 - Manisa Milletvekili Vâsıf Bey ve elli arkadaşının, eğitim ve öğretimin birleştirilmesi ile ilgili önergeleri.
Başkanlık kürsüsünde oturan Fethi Bey : "Efendim, birçok imzalarla gelen bu kanun tekliflerinin hemen görüşülmesi ile ilgili önerge ler vardır. Yüksek oyunuza sunacağım" dedi ve bu tekliflerin ilgili ko misyonlara gitmeden hemen görüşülmesini oya koyarak, kabul edildiğini bildirdi.
İlk itiraz, Kastamonu Milletvekili Ha1it Bey'den geldi. Görüşmeler sırasında H a 1 i t B e y' e bir iki kişi daha katıldı. Tekliflerin lehinde uzun konuşmalar yapan birçok değerli konuşmacılar kürsüye çıktı. Önerge sahipleri dışında, rahmetli Seyyit Bey'in ve İsmet Paşa'nın ilmî ve inandırıcı konuşmaları her zaman için ekunmaya değer. Bu konuda yapılan görüşme ve tartışmalar beş saat kadar sürdü. Saat 18.45'te görüşmeler bittiği zaman, Türkiye Büyük Millet Meclisi, 429, 430 ve 431' inci kanunlarını çıkarmış bulunuyordu.
Bu kanunlara göre "Türkiye Cumhuriyeti'nde millet işleriyle ilgili kanunları yapma ve yürütme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi ile onun kurduğu hükûmete verildi"; "Şer'iye ve Evkaf Vekâleti kaldırılmış" oldu.
Türkiye içindeki bütün bilim ve öğretim kurumlarıyla, bütün medreseler Milll Eğitim Bakanlığı'na bağlandı.
Halife, görevinden uzaklaştırıldı ve hilâfet makamı kaldırıldı. Uzaklaştırılan Halife ve tarihten izi silinmiş Osmanlı hanedanının bütün mensuplarına Türkiye Cumhuriyeti ülkesinde oturma hakkı süresiz olarak yasaklandı.
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:35 am

HİLAFET MAKAMININ KORUNMASINDA DİNİ VE SİYASİ MENFAAT VE ZARURET BULUNDUĞUNU ZANNEDENLERE VERDİĞİM CEVAP

Efendiler, Hilâfet makamının korunmasında, dinî ve siyasî menfaat ve zaruret bulunduğu inancında olan bazı kimseler, arz ettiğim kararların alınmakta oldugu son dakikalarda, hilâfet görevini kendi üze rime almam teklifinde bulundular.
Bu gibilere, hemen gereken red cevabını vermiştim. Yeri gelmişken başka bir noktayı da arz edeyim. Büyük Millet Meclisi hilâfet'i kaldırdığı zaman, din bilginlerinden Antalya Milletvekili Rasih Efendi, Kızılay adına, Hindistan da bulunan bir heyetin başkanlığını yapıyordu. Rasih Efendi Mısır'a ugravarak Ankara ya döndü. Benimle görüşmek isteyerek şunlan söyledi : "Gezdıgı ülkelerde Müslüman halk benim halife olmamı istiyormuş... Yetkili İslam heyetleri, bana bu dururumu bildirmek üzere Rasih Efendi 'yi vekil etmişler." Rasih Efendi'ye verdiğim cevapta, Müslümanların bana olan bağlılık ve sevgilerine teşekkür ettikten sonra dedim ki : "Zâtalîniz din bilginlerindensiniz. Halifenin devlet başkanı demek oldugunu bilirsiniz. Başlarında kralları, imparatorları bulunan halkın bana ulaştırdığınız dilek ve tekliflerini ben nasıl kabul edebilirim. Kabul ettim desem, buna o halkların başında bulunanlar razı olur mu? Halifenin emir ve yasaklan yerine getirilir. Beni halife yapmak isteyenler emirlerimi yerine getire bilecekler midir? Durum böyle olunca, anlamı ve fonksiyonu olmayan asılsız bir sıfatı takınmak gülünç olmaz mı?
Efendiler, açık ve kesin olarak söylemeliyim ki, Müslümanlan hâlâ bir halife korkuluğu ile uğraştırıp aldatmak gayretinde bulunanlar, yalnız ve ancak Müslümanlann ve özellikle Türkiye'nin düşmanlarıdır. Böyle bir oyuna kapılıp hayal kurmak da ancak ve ancak cahillik ve gaflet eseri olabilir.
Rauf Bey'lerin, Vehip Paşa'ların, Çerkez Ethem ve Reşit'lerin, bütün yüzelliliklerin, kaldırılmış hilâfet ve saltanat hanedanı mensuplarının, bütün Türkiye düşmanlarının, elele vererek aleyhi mizde durmadan ateşli bir şekilde çalışıp uğraşmaları din gayretiyle midir? Sınırlarımıza bitişik merkezlerde yuvalanarak, hâlâ Türkiye'yi yoketmek için "Mukaddes İhtilâl" adı altında haydut çeteleri, suikast tertipleriyle çılgınca aleyhimizde çalışanların maksatları gerçekten mukaddes midir? Buna inanmak için gerçekten kara cahil ve koyu bir gafil olmak gerekir.
Müslümanlan ve Türk milletini bu kerteye düşmüş sanmak ve İslâm dünyasının vicdan temizliğinden, ahlâk ve karakterindeki incelikten, alçakça ve canîce maksatlar için yararlanma yolunu tutmak, artık o kadar kolay olmayacaktır. Küstahlığın da bir derecesi vardır.
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:35 am

BAŞARISIZLIĞA UĞRATILAN BÜYÜK BİR KOMPLO

Şimdi, saygıdeğer Efendiler, isterseniz, size, büyük bir "komplo" konusunda bilgi vereyim.
1924 yılı Ekiminin 26' ncı günü, geç vakit, Birinci Ordu Müfettişi'nin Müfettişlikten istifa ettiği bildirildi. Müfettiş Paşa'nın, Genelkurmay Başkanlığı'na verdiği istifa yazısı şudur :
Genelkurmay Başkanlığına
Bir yıllık ordu müfettişliğim boyunca, gerek teftişlerim sonunda verdiğim raporların ve gerekse ordumuzun yükseltilmesi ve güçlendirilmesi için sunduğum tasarıların dikkate alınmadığını görmekle hüzünü ve endişem çok büyüktür. Üzerime düşen görevi, milletvekili olarak daha büyük bir vicdan rahatlığı içinde yapacağıma tam inancım olduğundan, Ordu Müfettişliği'nden istifa ettiğimi arz ederim, efendim.

Milli Savunma Bakanlığı'na da arz olunmuştur.
Kâzım Karabekir
26.10.1924
Bu istifa yazısının altında, renkli kalemle şunlar yazılıdır : "İstifayı kabul etmediğimi bildirdim. Düşüncesinde direndi. Yarın yasama görevine döneceğini bildirdi." Bu satırların altında imza yoktur. Fakat Genelkurmay Başkanı tarafından yazıldığı anlaşılıyor. Bu satırların altında da, kırmızı mürekkeple yazılmış şu notlar vardır : Verilen rapor ve tasarıların hepsini göreyim. Bunların hangi maddeleri için neler yapılmış; hangi maddeleri yapılmamış, onları da dosyalarıyla birlikte göreyim. Bu notların altındaki tarih 28 Ekim'dir.

Efendiler, Kâzım Karabekir Paşa'nın raporları ve tasarıları Genelkurmay'ın ilgili şubelerince incelenmiş, bunların kabul edilip uygulanabilecek olanları, dikkate alınmış ve uygulanmıştı. Ancak, uygulanması devletin gücünü aşan veya ilmî bir değeri bulunmayan hayalî ve keyfî nitelikteki teklifleri, elbette dikkate alınmamıştı. Kâzım Karabekir Paşa'ya raporlar ve tasarılar verdiği için bir takdirnâme verilmesi de gerekli görülmemişti.
30 Ekim günü de, 2' nci Ordu Müfettişi Ali Fuat Paşa'nın, Konya'dan geldiği bildirildi. Kendisini akşam yemeğine Çankaya'ya davet ettim. Geç vakte kadar beklediğim halde gelmedi. Kendisini aratırken öğrendim ki, Fuat Paşa Ankara'ya gelince, İstasyonda Rauf Bey tarafından karşılanmış; Millî Savunma Bakanlığı'na uğradıktan ve bazı arkadaşlarla kısa görüşmeler yaptıktan sonra, Genelkurmay Başkanlığı'na gitmiş. Bir süre Fevzi Paşa ile görüşmüş; çıkarken Fevzi Paşa'nın yaverine şu kâğıdı bırakmış :
30.l0.1924
Genelkurmay Başkanlığı Yüksek Kurulu'na
Milletvekilliği yasama görevine başlayacağımdan, 2' nci Ordu Müfettişliği'nden affımı arz ve istirham ederim, efendim.

Ankara Milletvekili
Ali Fuat
Efendiler, milletvekilliğinden istifa etmiş olduğunu Meclis Başkanlığı'na bildiren Refet Paşa'nın da istifasının Rauf Bey tarafından geri aLdırıldığını öğrenmiştim.

Dumlupınar'da yapılan törenden sonra, Bursa ve Karadeniz kıyıları ile Erzurum dolaylarında devam eden bir buçuk aylık bir geziden sonra, 18 Ekim'de Ankara'ya dönmüştüm. Birçok milletvekili arkadaş ve başkaları tarafından karşılanmıştım. Karşılayıcılar arasında, Ankara'da bulunan Rauf ve Adnan Bey'leri görmemiştim. Oysa, dargınlık belirtisi sayılabilecek böyle bir hareketi beklemiyordum.
Efendiler, bir komplo karşısında bulunduğumuzu anlamakta bir saniye bile şüpheye düşmedim.
Bu durum ve görünüş şöyle bir tahlil ve değerlendirmeden geçirilebilirdi : Bir yıl öncesinden, yani Rauf Bey'in Hükûmet Başkanlığı'ndan çekildiğinden beri, Rauf Bey, Kâzım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Refet Paşa ve diğerleri arasında bir tertip düşünülmüştür. Bunda başarı sağlayabilmek için orduyu ele almak gerekli görülmüştür. Bu maksatla, Kâzım Karabekir Paşa, 1'inci Ordu Müfettişliği'ne atandıktan sonra, eski komutanlık bölgesi olan doğu illerinde dolaşırken, Ali Fuat Paşa da politikadan hoşlanmadığını ve bundan sonra kendisini askerlik mesleğine vermek istediğini ileri sürdü. Rütbesi yükseltilerek 2' nci Ordu Müfettişliği'ne gitti. 3' üncü Ordu Müfettişi olan Cevat Paşa'nın ve bu müfettişliğe bağlı kolordunun komutanı olan Cafer Tayyar Paşa'nın da bu tertibe katılabileceğini düşündüler. Bir yıl, ordular üzerinde kendi görüşlerine göre çalıştılar ve orduları kendi görüşlerine çekip kazandıklarını sandılar. İstifalarından önce, bazı komutanların kendileriyle birlikte hareket etmelerini sağlamaya çalıştılar. Bu bir yıl içinde, Cumhuriyet'in ilânı, hilâfet'in kaldırılması gibi işlerimiz, ortak tertip sahiplerini biribirine daha da yaklaştırarak birlikte hareket etmelerine yolaçtı. İşe politikadan başlayacaklardı. Bunun için uygun an ve fırsatı bekliyorlardı. Siyasî alandaki ve ordudaki hazırlıklarını yeterli görüyorlardı. Gerçekten de Rauf Bey ve benzerleri, Parti içinde korunmayı başardıkları durumlarıyla, Meclis'in tatil dönemine rastlayan aylarda, üyeler üzerinde ve yeni seçimde başarı kazanamayan İkınci Grup mensupları aracılığı ile bütün memlekette milleti aleyhimıze kışkırtmak üzere çalışma fırsatı buldular. Memleket içinde gizli gizli teşkilâtlanmaya başladılar ve teşebbüslere de giriştiler. İstanbul'da Vatan, Tanin, Tevhid-i Efkar, Son Telgraf Adana'da Abdülkadir Kemali Bey tarafından çıkarılan Tok Söz gibi gazetelerle birleştiler. Bu gazetelerle, bize karşı imzasız yazılarla saldırıya geçtiler. Memleket kamuoyunda genel bir karışıklık yarattılar. Hakkâri bölgesinde, ordumuzla Nasturî ayaklanmasını bastırmaya çalıştığımız bir sırada, İngiltere de Hükûmet'e bir ültimaton verdi. Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırdım.
İngiliz ültimatomuna bilindiği şekilde cevap verdik. Harp ihtimalini göze aldık. İşte sözünü ettiğimiz kimseler, bu sıkıntılı günlerde ve bir yabancı devletin bize hücum edebileceği zamanda, kendilerinin de bize saldırarak hedeflerine kolaylıkla varabilecekleri hayaline kapıldılar. Savaşa hazır bir durumda bulundurmaya mecbur oldukları ordularını başsız bırakıp, daha önce sevmediklerini söyledikleri politika alanına koştular.
Toplanmış olan Meclis'te ortaya atılan bir konu da onların bu koşuşlarını çabuklaştıracak nitelikte idi. Gerçekten, milletvekili Hoca Esat Efendi, 20 Ekim 1924 tarihli önergesiyle, göçmenlerin değiştirilip yerleştirilmesi, yatılı okullara ne kadar parasız öğrenci alındığı ve nerelerde ilkokullar açıldığı konularında ilgili bakanlardan birtakım sorular soruyordu. Bu soruların kapsadığı işler gerçekten milleti ilgilendiren işlerdi. Bu konular bakanları eleştirmek için pek elverişliydi. Özellikle göçmenlerin değiştirilmesi ve yerleştirilmesi işlerinde herkesi düşündüren noktalar açıkça bilinmekteydi.
Doğrudan doğruya ben bile, yaptığım gezi sırasında gördüklerime dayanarak, değiştirme ve yerleştirme işlerinin gidişinden şikâyet etmiş; Ankara'ya dönüşümde, bu işlerle ilgili bakanlığın kaldırılmasını ve Hükûmet'in bütün imkânlarıyla harekete geçirilmesini sağlayacak bir yol tutulmasını teklif etmiştim. Bunda anlaşmıştık. Bu durum bile, saldırıya geçeceklerin bu konuda çok taraftar kazanmaları ihtimalini artırıyordu.
Efendiler, komployu sezdıkten sonra tedbirini bulmakta güçlük çekilmedi. Bıraktığımız noktadan başlayarak durumu safha safha bilginize sunayım.
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:36 am

MEMLEKETTE HUZUR VE GÜVENLİĞİ SAĞLAMAK İÇİN UYGULANAN OLAĞANÜSTÜ TEDBİRLERİN İYİ SONUÇLARI

Saygıdeğer Efendiler, durumun ciddîleşmesi üzerine, hükûmetçe olağanüstü tedbirler alınması gerektigi yolundaki görüşümüzü ilk defa ortaya koyduğumuz zaman, bunu iyi karşılamayanlar vardı. Takrîr-i Sükûn Kanunu'nu ve İstiklâl Mahkemeler'ini bir baskı vasıtası olarak kullanacağımız düşüncesini ortaya atanlar ve bu tiüşünceyi benimsetmeye çalışanlar oldu.
Şüphe yok ki, zaman ve olaylar, bu nefret verici düşünceyi aşılamaya çalışanları, elbette utanılacak bir duruma düşürmüştür.
Biz, alınan fakat kanunî olan bu olağanüstü tedbirleri, hiçbir zaman ve hiçbir şekilde kanunun üstüne çıkmak için bir vasıta olarak kullanmadık. Aksine, memlekette huzur ve güvenliği sağlamak için uyguladık. Biz o tedbirleri, milletin medenî ve sosyal alandaki gelişmesinde yararlı kıldık.
Efendiler, aldığımız olağanüstü tedbirlerin uygulanmasına gerek kalmadığı görüldükçe, onların uygulamadan kaldırılmasında tereddüt edilmemiştir. Nitekim, İstiklâl Mahkemeleri, zamanında kaldırıldığı gibi, Takrîr-i Sükûn Kanunu da yürürlük süresinin sonunda, yeniden Büyük Millet Meclisi'nin incelemesine sunuldu. Meclis, Kanunun bir süre daha yürürlükte kalmasını gerekli bulmuşsa, elbette, bu milletin ve Cumhuriyet'in yüksek yararları içindir. Yüce Meclis'in elimize istibdat vasıtası verme gayesi güderek böyle bir karar aldığı düşünülebilir mi?
Efendiler, Takrîr-i Sükûn Kanunu'nun yürürlükte ve İstiklâl Mahkemeleri'nin faaliyette bulunduğu süre içinde yapılan işleri gözönüne getirecek olursanız, Meclis'in ve milletin güven ve itimadının tamamen yerinde kullanılmış olduğu kendiliğinden anlaşılır.
Memlekette çıkarılan büyük isyan ve hazırlanan suikast tertipleri bastırılarak sağlanan güvenlik ve huzur, elbette bütün milletçe memnunlukla karşılanmıştır.
Efendiler, milletimizin başına giymekte olduğu, cahillik, gaflet, taassup, yenilik ve medeniyet düşmanlığının belirgin işareti gibi görünen fesi atarak, onun yerine bütün medenî dünyaca başlık olarak kullanılan şapkayı giymek ve böylece, Türk milletinin medenî toplumlardan zihniyet bakımından da hiçbir ayrılığı bulunmadığını göstermek kaçınılmaz oluyordu. Bunu, Takrîr-i Sükûn Kanunu yürürlükte iken yaptık. Bu kanun yürürlükte olmasaydı yine yapacaktık. Fakat, bu uygulamada, kanunun yürürlükte oluşu da kolaylık sağlamış oldu denirse, bu, çok doğrudur. Gerçekten de Takrîr-i Sükûn Kanunu'nun yürürlükte olması, bazı gericilerin, milleti geniş ölçüde zehirlemesine meydan vermemiştir. Gerçi, bir Bursa Milletvekili, yasama görevi boyunca, hiçbir zaman kürsüye çıkmamış ve hiçbir zaman Meclis'te milletin ve Cumhuriyet'in çıkarlarını savunmak için ağzına bir tek kelime bile almamış olan Bursa Milletvekili Nurettin Paşa, yalnız şapka giyilmesinin aleyhine uzun bir önerge vermiş ve bunu savunmak için kürsüye çıkmıştır. Şapka giydirilmesinin "temel haklara, millî hakimiyete ve kişi dokunulmazlığına aykırı bir işlem " olduğunu iddia etmiş ve bunun "halka uygulanmamasını sağlamaya" çalışmıştır. Ancak, Nurettin Paşa'nın, millet kürsüsünden alevlendirmeyi başarabildiği taassup ve gericilik duyguları sonunda birkaç yer de, o da yalnız birkaç gericinin, İstiklâl Mahkemeleri'nde hesap vermeleriyle söndü.
Efendiler, tekke ve zaviyelerle, türbelerin kapatılması ve bütün tarikatlarla, şeyhlik, dervişlik, müritlik, çelebilik, falcılık, büyücülük ve türbedarlık v.b. birtakım ünvanların kaldırılması ve yasaklanması da Takrîr-i Sükûn Kanunu yürürlükte iken yapılmıştır. Bu konularla ilgili yüriiıtme ve uygulamaların, toplumumuzun, hurafelere inanan, ilkel bir kavim olmadığını göstermek bakımından ne kadar gerekli olduğu takdir olunur.
Bir takım şeyhlerin, dedelerin, seyyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen, kaderlerini ve hayatlarını falcılara, büyücülere, üfürükçülere, muskacıların ellerine bırakan insanlardan meydana gelmiş bir topluluğa bir millet gözüyle bakılabilir mi?
Milletimizin kendine has niteliğini yanlış şekilde gösterebilen ve yüzyıllarca göstermiş olan bu gibi unsurlar ve kuruluşlar, yeni Türkiye Devleti'nde Türkiye Cumhuriyeti'nde devam ettirilmeli miydi ? Buna önem vermemek, ilerleme ve yenileşme adına pek büyük ve düzeltilmesi imkânsız bir yanılma olmaz mıydı? İşte biz, Takrîr-i Sükûn Kanunu'nun yürürlükte olmasından yararlandık ise, bu tarihî hatâyı bir daha işlememek için, milletimizin alnını olduğu gibi açık ve ak göstermek için, milletimizin mutaassıp ve ortaçağ zihniyetinde olmadığını ispat etmek için yararlandık.
Efendiler, milletimizin sosyal, ekonomik, kısacası bütün medenî iş ve ilişkilerinde feyizli sonuçlar veren yeni kanunlarımız da, kadın hak ve hürriyetlerini sağlayan ve aile hayatını sağlamlaştıran Medenî Kanunda bu sözünü ettiğimiz devrede çıkarılmıştır.
Görülüyorki, biz her vasıtadan yalnız ve ancak bir tek temel görüşe dayanarak yararlanırız. O görüş şudur : Türk milletini medenî dünyada, lâyık olduğu mevkie yükseltmek, Türkiye Cumhuriyeti'ni sarsılmaz temeller üzerinde her gün daha çok güçlendirmek... ve bunun için de istibdat fikrini öldürmek...
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:36 am

TÜRK GENÇLİĞİNE BIRAKTIĞIM EMANET

Saygıdeğer Efendiler, sizi günlerce işgal eden uzun ve teferruatlı nutkum, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikâyesidir. Bunda milletim için ve gelecekteki evlâtlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş isem kendimi bahtiyar sayacağım.
Efendiler, bu nutkumla, millî varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, istiklâlini nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan millî ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.
Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen millî felâketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.
Bu sonucu, 'Türk gençliğine emanet ediyorum.
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:36 am

RAPOR

5 Ocak 1983 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde Sayın Cumhur­başkanı’nın Başkanlığında toplanan Milli Komite’nin aldığı kararlardan 7’ncisinde «Atatürk’ün Büyük Nutuk’unun», herkesin anlayacağı bugünkü yazı diline çevrilerek basımı uygun görülmüş, ancak redaksiyon için yeni­den teşkil edilecek inceleme hey’etine genç öğrencilerden iki kişinin de katılması enıredilmiştir.

Bu karar doğrultusunda, bağlı oldukları kurum ve kuruluşları tem­sil etmek üzere; Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Talim ve Terbiye Kumlu Üyesi M. Akif Öncül, Gnkur. ATASE Başkanlığı’ndan Emekli Kur. Alb. Nusret Baycan, Türk Tarih Kurumu’ndan İsmet Parmaksızoğlu, Dil ve Ta­rih - Coğrafya Fakültesinden Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Korkmaz (Nutuk’u yazı diline çeviren), Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Yeni Türk Dili Ana Bilim Dalı’ndan Araştırma Görevlisi Sema Barutçu ve Araştırma Görevlisi Dilek Elçin (gençliğin temsilcileri), Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nden Arşiv Uzmanı Hüsamettin Ünsal ile Kutlama Koordi­nasyon Kurulu’ndan Genel Sekreter Em. Gnl. Sadri Karakoyunlu ve Genel Sekreter Yardımcısı Tarih Öğretmeni Emekli Öğretmen Alb. Ismet Gönülal’dan oluşan dokuz kişilik bir uzmanlar hey’eti Nutuk’un «İncele­me ve Redaksiyon Hey’eti» olarak 25 Ocak 1983 tarihinden 28 Şubat 1983 tarihine kadar Kutlama Koordinasyon Kurulu Genel Sekreterliğinde (T.B.M.M.) toplanarak çalışmalarını sürdürmüştür.

Bu çalışmalarda esas olarak aşağıdaki görüş ve düşüncelere varıl­mıştır:

1 — İnceleme için, Nutuk’un 1927 tarihli baskısı esas alınmıştır. Daha önce Kutlama Koordinasyon Kumlu Başkanlığınca bu iş için görevlen­dirilen Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Türk Dili Pro­fesörü Dr. Zeynep Korkmaz’ın yapmış olduğu başarılı metin çevirisi ile Kutlama Koordinasyon Kurulu Genel Sekreterliğince hazırlanmış olan belgeler cildi yeniden baştan sona kadar dikkatli bir incelemeye tabi tutulrnuştur.

2 — Nutuk’ta kullanılan dili, taşıdığı yapı ve üslüp özelliklerini koruyarak bugünkü Türkçeye aktarmak oldukça zordur. Eski yazı diliyle günümüz Türkçesi arasında birtakım ifade ve üslüp ayrılıkları vardır.
Bu bakımdan eserin çeviricisi de, redaksiyon heyetimiz de Nutuk’un as­lındaki fikir yapısının, tarihi deyimlerin, üslüp özelliklerinin ve akıcılığın kaybedilmemesi için elden gelen titizliği göstermiştir.

3 — «Milli Komite»nin belirtilen kararı gereğince, hey’ete katılan Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Yeni Türk Dili Ana Bilim Dalından iki genç araştırma görevlisinin redaksiyondaki katkıları bugünkü gençliğin Nutuk’u daha iyi anlayabilecek bir seviyede olmasını sağlamıştır.

4 — Atatürk’ün büyük bir duyarlıkla yazmış olduğu «Gençliğe Hi­tabesi», «Nutuk» muhteviyatının bir özeti ve büyük Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetini Türk Gençliğine emanet ettiği bir vasiyet niteliğini taşı­dığından, bu bölüm eserde olduğu gibi bırakılmıştır.

5 — Bir aydan fazla süren okuma ve inceleme ile metin ve belgeler cildi dikkatle gözden geçirilerek ve yazarlarının da oluru alınarak gerekli bazı düzeltmeler yapılmıştır. Ancak, birinci ve ikinci cilt ile belgelerden oluşan ve hey’etimizce yer yer düzeltmelerden geçirilen üçüncü cilt, ayrı ayrı şahıslar tarafından hazırlanmış olduğundan, her üç cilt arasında bir dil ve üslüp birliğinin sağlanabilmesi için üçüncü cildin baskı sırasında bir kere de Prof. Dr. Zeynep Korkmaz tarafından gözden geçirilmesı uygun görülmüştür.

6 — Milli Komitenin emirleri gereği, bu baskı için, 1927 baskısının mizanpajı gözönüne alınmıştır. Buna göre metin bölümünde geçen hari­talarla, Milli Mücadelenin başlangıcından sonuna kadar sürdürülen as­keri harekat safhalarını gösteren krokiler, uygun şekilde sıralanmış olup metin kısımlarının l’nci ve 2’nci eiltlerinin sonuna ilave edilmiştir.

Haritalar

a) 19 Mayıs 1919 daki Osmanlı Ordusu’nun konuş durumu,

b) Sevr Antlaşması’na göre Osmanlı Devleti’nin parçalanması, (Bu iki harita l’inci cildin sonuna konulacaktır.)

c) Askeri harekata ait krokiler
(1) Inönü Muharebeleri’nde iki tarafın durumu,
(2) Sakarya Meydan Muharebesi (genel durum),
(3) Büyük Taarruz (iki tarafın 25 Ağustos akşamki durumu),
(4) Başkumandan Meydan Muharebesi (30 Ağustos 1922)

7 —- Türkiye Haritası (Bu harita ve krokiler 2’nci cildin sonuna konulacaktır.)
8 — Resimler

a) Atatürk’ün 1927 baskılı «Nutuk»undaki imzalı portresi (Bu resim l’nci cildin baş tarafına konulacaktır.)
b) Büyük Millet Meclisi’nde Nutuk’ıınu söylerken,
(Bu resim 2’nci cildin baş tarafına konulacaktır.)

c) Büyük Millet Meclisi üyeleri Nutuk’u dinlerken (2 nci cilt’te uygun yere konulacaktır.)

d) Atatürk Kocatepe’de (Büyük Taarruz sabahı) (2’nci ciltte uygun yere konulacaktır.)

9 — Bugünkü yazı diline çevrilmiş olan metin, belgeler, harita ve krokilerle, ilgili resimlerden oluşan Nutuk muhteviyatının, hey’etimizin oy birliği ile aldığı kararla basılabilir ve nesiller boyu yararlanılabilir bir durumda olduğu takdirlerinize arz olunmuştur. Bunun dışında hey’etimi­zin, tavsiye mahiyetinde gördüğü diğer hususlar aşağıda arz ve teklife şayan görülmüştür.

a) Nutuk, Milli Komite’nin direktifinde belirtildiği üzere, ilk defa­sında yirmi beş bin nüsha olarak basılacaktır.

Heyetimiz tarafından Nutuk’un daha çok sayıda basılarak, yalnız Harp Okulu öğrencilerine değil, bütün üniversite ve hatta lise öğrencile­rine daha ucuz bir fiyatla verilmesi, köy odaları ve köy kitaplıkları dahil bütün kitaplıklara dağıtımının yapılması uygun görülmüştür. Yeni basımlar için mali kaynak olarak, Milli Eğitim Vakfı, Spor Toto, Milli Piyango, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türkiye Bankalar Birliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı fonlarından yararlanılması mümkün ve faydalı görülmektedir.

b) Bugüne kadar Atatürk’ün büyük Nuttık’u kırk bir defa basıl­mıştır. Bunun son on baskısından ikisi 1981 yılında (100. Yılda), Milli Eğitim, Kültür ve Turizm Bakanlıkları tarafından gerçekleştirilmiş, bu­nun dışındakiler ise çeşitli kurum ve kuruluşlar ve şahıslar tarafından bastırılmıştır. Ancak bir çoğu, gerektiği biçimde incelenmeden eksik ve yanlışlarla çıkarılmıştır.

Nutuk’un bundan sonra yapılacak baskılarında, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz ve Kutlama Koordinasyon Kurulu Genel Sekreterliğince ha­zırlanmış olan bu nüshanın esas alınmasının ve eserin satışından elde edilecek gelirin Anayasanın 134’ncü maddesinde kurulacağı hükme bağ­lanan kuruluşlara irat olarak aktarılmasının uygun olacağı görüşüne varılmıştır.

10 — Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün bu eserinin devletimizin kuruluş felsefesini ve Cumhuriyetimizin esaslarını oluştur­duğu gerçeğinden hareketle bir Devlet Kitabı olarak nitelendirilmesi ve bunun Sayın Başbakanlıkça daha önce yapıldığı gibi Almanca, Ingilizce,
Fransızca ve Arapçaya tercüme ettirilerek bastırılmasının sağlanması arz ve teklif olunur.

İşbu rapor Hey’etimiz tarafmdan düzenlenmiş ve okunarak imza edilmiştir.
1 Mart 1983

Sadri Karakoyunlu
Kutlama Koord. Kurulu
Genel Sekreteri
Hüsamettin Ünsal
Cumhurbaşkanlığı
Gen. Sek. Temsilcisi
Zeynep Korkmaz
D.T.C. Fak. Öğr. Üyesi
(Prof. Dr., Nutuk'un Çeviricisi)
Nusret Baycan
Gnkur. Atase Bşk.
Temsilcisi
M. Akif Öncül
Milli Eğitim Bakanlığı
Temsilcisi
Ismet Parmaksızoğlu
Türk Tarih Kurumu
Temsilcisi

Ismet Gönülal
Kut. Koord. Kurulu
Gen. Sek. Yard.
Sema Barutçu
D.T.C. Fakültesi
Temsilcisi
Dilek Elçin
D.T.C. Fakültesi
Temsilcisi
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:37 am

HARİTALAR

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Mondro0--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Sevr10--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Inonu0
14/05/1919'da Osmanlı Ordusunun Konumu Sevr Antlaşmasına göre Osmanlı İmparatorluğunun Parçalanması İnönü muharebelerinde iki tarafın durumu
--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Sakarya0--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Btaar0--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Bkom0
Sakarya Meydan Muharebesi Büyük Taarruz Başkomutan Meydan Muharebesi
--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Turkiye0
Türkiye Cumhuriyeti haritası
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:45 am




ARKADAŞLAR SİTEMİZDE BU KONUYU AÇMAKTAN GURUR DUYDUM

M. KEMAL ATATÜRK ''NUTUK'' ADLI KİTABI OKURSANIZ SEVİNİRİM. ÇÜNKÜ DAHA FAZLASI ORADA MEVCUTTUR


--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Trk_bayragi_ve_atatrk

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 12878sw11nt3

M. KEMAL ATATÜRK


İSTİKLAL MARŞIMIZ



KAYNAK

http://www.ataturk.com/nutuk/buynutuk/index.htm


Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
Scorpion
Görevli Üye
Görevli Üye
Scorpion


Male
Mesaj Sayısı : 1881
Yaş : 31
Nerden / Where Are You? : Burdanm :D
Aktiflik Puanı : 2214
Pep : 21
Kayıt tarihi : 2009-01-18
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2woehau

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:57 am

ELLERİNE SAĞLIK BERKAYM..PAYLAŞIM İÇİN AYRICA TEŞEKKÜRLER..EMEĞİNE SAĞLIK..
ÇOK GÜZEL Bİ KİTAP..BEN BİRAZINI OKUMUŞTM..DAHA ÖNCEDEN Wink
Back to top Go down
Carpdi
Süper Üye
Süper Üye
Carpdi


Male
Mesaj Sayısı : 2071
Yaş : 32
Nerden / Where Are You? : Ordan
Aktiflik Puanı : 2121
Pep : 18
Kayıt tarihi : 2009-01-07
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2jbqi6f

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 2:59 am

TEŞEKKÜRLER ADM'M ... Smile
Back to top Go down
http://eurostar.eniyiforum.net/
dinchell
Süper Üye
Süper Üye
dinchell


Male
Mesaj Sayısı : 1560
Yaş : 32
Aktiflik Puanı : 819
Pep : 13
Kayıt tarihi : 2008-09-21
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2110w3o

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 8:11 pm

önceden okumuş olduğum ve her türk gencinin okuması gerkekn bir kitap..bence egrçek bi hazine..okullarda tarih kitabı olarak kesinlikle nutuk okutulmalı...
Back to top Go down
» ●caaLa● «
Süper Üye
Süper Üye
» ●caaLa● «


Female
Mesaj Sayısı : 1271
Yaş : 33
Nerden / Where Are You? : gєℓι¢єкѕєη ѕöℓιιм :D
Aktiflik Puanı : 1191
Pep : 14
Kayıt tarihi : 2008-09-20
Represent Country / Temsil Ettiğin Ülke : --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 2110w3o

--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 Empty
PostSubject: Re: --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK   --NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK - Page 8 I_icon_minitimeSat Aug 15, 2009 9:43 pm

süper bu sadece çok az bi bölümü nerdeyse (=

bende okumuştum harika bi kitap.. herkeze tavsiye ederim
Back to top Go down
 
--NUTUK-- M.KEMAL ATATÜRK
Back to top 
Page 8 of 8Go to page : Previous  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
Eurostar Song Contest :: Diğerleri :: Atatürk and Turkish History / Atatürk ve Türk Tarihi-
Jump to: