GÜÇLÜ bir Fransız birliği
Toroslar'ın kuzeyine sarkmış
Pozantı'yı işgal etmişti.
Çukurova çeteleri Pozantı'yı kuşattı. Fransız birliğinin Adana ve
Mersin'deki birliklerle bağlantısını kesti. Sayıca azdılar ama çok
hareketliydiler.
Çevreyi de elbette avuçlarının içi gibi biliyorlardı. Pozantı'daki
birliğin ikmal edilmesini engellediler. Birlik tehlikeli duruma düştü.
Adana'da bulunan tümen komutanı
Pozantı'daki birliğin komutanı Binbaşı Mesnil'e uçak mesajı ile
Pozantı'dan çekilip Toroslar'ı aşarak Mersin'e inmesi emrini verdi.
HATİCE KADIN
Birlik Verdun Savunması'na katılmış deneyimli
başarılı bir birlikti. Mevcudu 1000 kişiyi buluyordu. 25 Mayıs 1920 gecesi zayıf kuşatma çemberini aşıp yola çıktı.
Yanına yolları bilen kılavuzlar almıştı. Bunlar birkaç erkek ve kadındı.
Alay
Tekir'e kadar şoseyi izledi.
Bu aşamada kılavuzların Fransızları yanıltarak Elmalı Boğazı'na doğru yönelttiği
kılavuzlardan Hatice Kadın'ın bir yolunu bulup bu durumu köylülere
bildirdiği anlaşılıyor. Gülekliler silahlanıp Fransızların ardına
düştüler
yakınlardaki birliklere de haber verdiler.
DESTANIN SIRRI
Bine yakın silahlıdan oluşan Fransız birliğini
yolunu kesip esir almaya karar verdiler. Karboğazı olayını destan yapan sır
bu kararı veren ve uygulayacak olanların sayısıdır: 44!
Evet
sadece 44 kişiydiler.
Kuvayı Milliye ruhu işte budur:
Vatanı
hiçbir şeyden yılmadan
her fedakárlığı göze alacak kadar sevmek. Gülekliler
şiddetli yağmur altında düşe kalka durmaksızın yürüdüler
akşam düşmanı yakaladılar. Düşman Karboğazı denilen mevkide karargáh kurmuştu.
Ateşler yanıyordu.
10 KİŞİ ARTÇI
On kişiyi geride bıraktılar.
Otuz dört kişi gece
yine yağmur altında
ormanlık tepeleri aşarak pusu kuracak uygun bir yere kadar ilerlediler.
Karboğazı'nın Delmeli Mezarlık Boğazı denilen yerini seçtiler. Yarısı
boğazın bir yakasına yerleşti
yarısı öbür yakasına.
Baskına hazırlandılar.
Sabah düşman öncüleri yaklaşmaya başladı. Boğazda ayak
nal ve teker sesleri yankılanıyordu.
Öncü birlik pusu yerine girince hep birden ateşe başladılar.
Bir yandan da bağırıyor
aşağıya taşları yuvarlıyor
sürekli yer değiştiriyor
böylece çok kalabalık oldukları izlenimi vermeye çalışıyorlardı. Arkada kalan on kişi de geriden ateşe başladı.
TESLİM OLDULAR
Üç yanlı ateş baskını
Fransızları dehşete düşürdü.
Çok kayıp verdiler. Karboğazı destanı
Binbaşı Mesnil'in teslim olma kararıyla sona erecektir.
Çukurova'nın batı kesimi komutanı olan Sinan Paşa (Yüzbaşı Ratıp Tekelioğlu) sonucu Ankara'ya bildirdi.
Bu rapora göre 650 er
23 subay esir alınmış
iki top
8 makineli tüfek
bin kadar silah
13 kadana
90 katır ele geçirilmiştir.
ATA'DAN TEŞEKKÜR
Mustafa Kemal Paşa'dan şu telgraf geldi:
"Devamlı başarılarınızı tebrik eder
size ve kahraman Kuvayı Milliyemize selam ve teşekkür ederim."
Böylece Adana-Tarsus-Mersin demiryolunun kuzeyinde
Toroslar bölgesinde hiçbir düşman kuvveti kalmadı.
Yüzlerce donmuş asker
83. Alay Komutanı Binbaşı Ziya Bey (Yergök) anlatıyor:
"Tümenin Sarıkamış'a yürüyüşü çok üzüntü vericiydi. Asker tek kolda
bir metreden fazla karlar içinde düşe kalka ilerliyordu. Hava eksi
15-20 derece. Askerin sırt çantalarının ağırlığı 20-35 kg'dı. Ağır
yükün altında zahmet çeken askerler ter içinde kalıyorlar
dinlenmek için yol kenarlarına oturuyorlardı. Asıl felaket bu zaman başlıyordu.
Aklı başından gitmiş
canından bezmiş
bitkin bu insanlar
tüfekleri bacaklarının arasında yere çömeliyor ve öylece donup kalıyorlar.
Yol boyunca böylece donup kalmış yüzlerce askere rastladık."
(Tuğgeneral Ziya Yergök'ün Anıları
Sarıkamış'tan Esarete
Remzi Kitabevi)
Kahraman Ayşe Çavuş
İZMİR-Bornovalı Ayşe Çavuş (Ayşe Doğan)
Milli Mücadele'nin o yürekli
kahraman
yurtsever kadınlarından biridir.
Cephede savaşmış
gerektiğinde habercilik (kuryelik) görevi de yapmıştır. Ailesi
cenazesinin askeri törenle kaldırıldığını bildiriyor.
Ayşe Çavuş'la birlikte bu kadirbilir yöneticileri de saygıyla anıyorum.
Bu tarihi fotoğrafı torunu Ayfer Erdem gönderdi.
Mustafa Kemal
İstanbul Harp Akademisi'nde sınıf arkadaşlarıyla. (Ön sırada en sağda 1904-1905)